ÖLDÜĞÜNÜ BENDEN SAKLADILAR
Fatma Ana oğlunun şehit olduğunu hemen öğrenememiş. Diğer çocukları ondan saklamışlar, işte Fatma Ana'nın ağzından oğlunun şehit olduğu haberi: "03.26.1994, Diyarbakır, Silvan Dağlan arasında, çatışmada şehit olmuştur. Çatışmaya gidilirken, oğlumun bütün malzemeleri, helikopterden atılıyordu. Yemekleri olsun, battaniyeleri, olsun. Dağlarda botlarını 25 gün çıkarmadan yaşamışlar. Oğlumun ayaklan yara olmuştu. Yırtık elbiselerini herkese gösterirsem, devlet utanır. Oğlum şehit oldu ve 5 erkek çocuğumu yine askere yolladım. 1994'te seçimlerin yapılacağı sırada şehit olmuş. Ertesi gün, bizim evimize iki asker geldi. Askerlerin geldiğini pencereden gördük ve çocuklarım bana, anne bak oy kullanmadın askerler seni almaya geliyorlar, dediler. Askerler kapımızı çaldılar ve oğlumun yaralandığını söylediler.
Bir anneye oğlunun acı haberini getirmek, söylemek o kadar kolay mı? Ben de askere, oğlum o zaman bana bulunduğu hastanenin telefonunu verin, arayacağım, dedim. Telefonu kardeşine verdiler. Kardeşi eve girip telefon etti. Telefonla konuşurken, oğlumun elinden telefon düştü. Ben de çok korktum. Oğlum ne oldu dedim. Yok, anne birşey yok, abim yaralanmış, dedi. Diğer oğlum, hemen beni askerlik şubesine küfür yasakürdü. Askerdeki oğlumun öldüğünü telefona bakan oğlum, öğrenmiş ve ondan dolayı telefonu elinden düşürmüş. Ben de diğer oğluma inandım. Çünkü hiçbir anne oğlunun acı haberini kabul edemez. Bundan dolayı oğlumun öldüğünü diğer oğlum telefondan konuştuktan, bir saat sonra öğrenebildim. Askerlik şubesinden çıktık. Arabaya bindik. Diğer oğluma ne oldu, kardeşinden bir cevap alabildin mi, dedim. Oğlum da, anne eve gidip kardeşimin nüfus cüzdanını almamız gerekiyor dedi. Oğlum bana hâlâ, askerdeki oğlumun öldüğünü söylemedi. Eve geldik ve oğlum bana dedi ki: Anne ne kadar saf ve yüreğin temiz birisin, Hanifi, çatışmada, şehit olmuş dedi. O an nasıl olduğumu tahmin edebilirsiniz. Dünya adeta başıma yıkılmıştı. Üç gün yataktan kalkamadım."